Titre : | İçimdeki İstanbul FotoÄŸrafları | Type de document : | texte imprimé | Auteurs : | Levi, Mario, Auteur | Editeur : | Istanbul : Dogan kitap | Année de publication : | 2010 | Importance : | 376 p. | Format : | 13.5 x 19.5 cm | ISBN/ISSN/EAN : | 978-6-05-111868-0 | Langues : | Turc (tur) | Index. décimale : | 890 Littérature turque | Note de contenu : | “Herkes kendi dilinde ölüyordu. Dilini fırtınalardan korumak için, yeterince duyurulamayan o yangınları, depremleri, aynaların acımasızlığını taşıma umuduyla en korunaklı yerlerinde hayatta tutmaya çalışanların sözleri... Bu sözlerin çaÄŸrısını hep duymak istemiÅŸtin. Dil... İnÅŸa etmek istediÄŸin dil, hangi dildi? Evlerin, odaların, sende Türkçeninkinin yanı sıra, baÅŸka dil dünyalarının, Fransızcanın ve Yahudi İspanyolcasının renkleri, sesleri ve duygularıyla da kalmıştı. Tabii aynı zamanda kaygıları, korkuları ve içe kapanmalarıyla da... Çocukluk günlerinde bu yaÅŸadıklarının, ÅŸehrinin tarihinin, sendeki tarihinin kaçamayacağın gerçekleri arasında yer aldığının farkında deÄŸildin. Åžehir seni kendisine, bu çaÄŸrısıyla da baÄŸlıyordu. Biliyordun, çok iyi biliyordun asıl farklılığın, seni yazıya çağıranın o aynalardan geldiÄŸini.” |
İçimdeki İstanbul FotoÄŸrafları [texte imprimé] / Levi, Mario, Auteur . - Istanbul : Dogan kitap, 2010 . - 376 p. ; 13.5 x 19.5 cm. ISBN : 978-6-05-111868-0 Langues : Turc ( tur) Index. décimale : | 890 Littérature turque | Note de contenu : | “Herkes kendi dilinde ölüyordu. Dilini fırtınalardan korumak için, yeterince duyurulamayan o yangınları, depremleri, aynaların acımasızlığını taşıma umuduyla en korunaklı yerlerinde hayatta tutmaya çalışanların sözleri... Bu sözlerin çaÄŸrısını hep duymak istemiÅŸtin. Dil... İnÅŸa etmek istediÄŸin dil, hangi dildi? Evlerin, odaların, sende Türkçeninkinin yanı sıra, baÅŸka dil dünyalarının, Fransızcanın ve Yahudi İspanyolcasının renkleri, sesleri ve duygularıyla da kalmıştı. Tabii aynı zamanda kaygıları, korkuları ve içe kapanmalarıyla da... Çocukluk günlerinde bu yaÅŸadıklarının, ÅŸehrinin tarihinin, sendeki tarihinin kaçamayacağın gerçekleri arasında yer aldığının farkında deÄŸildin. Åžehir seni kendisine, bu çaÄŸrısıyla da baÄŸlıyordu. Biliyordun, çok iyi biliyordun asıl farklılığın, seni yazıya çağıranın o aynalardan geldiÄŸini.” |
|